25.09.2007

Kalçalar Şekillensin

Kalçalar Şekillensin


Dişiliğin sembolü kalçalar için yapmanız gereken tek şey biraz zaman ayırmak ve gayret göstermek. Küçük, dar ve sıkı kalçalar... Kalçalarınızın biçimli olması aslında hâyâl değil.
Biraz özen, bakım ve egzersiz kalçalarınızın forma girmesinde ve seksi bir görünüm almasında son derece etkili olabiliyor. Dişiliğin sembolü kalçalar için yapmanız gereken tek şey biraz zaman ayırmak ve gayret göstermek.

Bildiğiniz gibi suyun sağlığımız üzerindeki yararları saymakla bitmiyor. Suyun cilt ve sindirim sistemi üzerinde olumlu etkileri olan suyu asla ihmal etmeyin.

Günde 13 bardak su içmeyi alışkanlık haline getirin.

Sıkı ve biçimli kalçalara sahip olmak için bu bölgedeki kaslarınızı çalıştırmanız şart.

Bunun için en ideal hareket şudur: Yere sırt üstü uzanarak kalçanızı 10 kere kaldırıp indirin. Daha sonra yukarıda 10 saniye kadar tutun. Bu hareketi 4 kez tekrarlayın. Bunun dışında yüzme, yürüyüş özellikle de bisiklete binmek de kalçalar için önerilen egzersizler arasında yer alıyor.

Masaj kalçalar için de çok yararlı.

Piyasada satılan masaj aletleri ile yapabileceğiniz gibi suyla da masaj yapabilirsiniz. Özellikle soğuk suyun basıncı kalçalarınızın sıkılaşması için ideal.

Tuzdan ve çok tuzlu yiyeceklerden uzak durun.

Özellikle masa başında oturarak iş yapan kadınların büyük bölümünde alınan kilolar kalça bölgesine gidiyor ve zamanla dolgun kalçalar ortaya çıkıyor. Bu nedenle gün boyu hareketsiz kalmayın. Ofisiniz üst katlarda ise asansör yerine merdivenleri kullanın. Yürüyebileceğiniz mesafeler için arabanıza ya da toplu taşıma araçlarına binmeyin.

Cilt IQ'nuz kaç?

Cilt IQ'nuz kaç?



Hepimiz, hayatımızın bir döneminde mutlaka sivilce ya da akne sorunu yaşıyoruz. Genetik olduğu kadar beslenme ve cilt temizliğiyle de alakalı olan bu cilt sorununun kökenini bulmak için aslında cilt "IQ"su testinden iyi not almanız gerekiyor...
Sivilce ve akne problemi kadınların en büyük kabuslarından. Ancak cildinizi yeterince tanıyorsanız, o zaman bu sorunu ortadan kaldırmak sanıldığı kadar zor değil.

Proactiv Solution'ın yaratıcılarından Katie Rodan ve Kathy A. Fields'ın hazırladıkları "Cilt IQ'su testi", cilt problemleri yaşayanların ciltlerine uygun bakım yapmaları, sorun yaşamayanların ise güzelliklerini devam ettirmeleri için bir rehber niteliğinde...

Kişilerin kendi cildini ve yaşam alışkanlıklarını iyi tanımalarının cilt sağlığını da kontrol altında tutmalarını sağlayacağını belirten Rodan ve Fields, yapılacak küçük bir testle ciltlerini iyi ya da kötü yönde etkileyecek faktörleri öğrenmenin mümkün olduğunu belirtiyorlar.

Uzmanlar sorunları öğrenmek için aşağıdaki soruları soruyorlar.

1- Ailenizde genel olarak sivilcelenmeye eğilimli cilt sorunu var mı?

2- Hangi faktörler sivilcelere neden oluyor?

3- Makyaj yapıyor musunuz?

4- Adet döneminizin hemen öncesinde veya ortasında cilt sorunları yaşıyor musunuz?

5- 40 yaşından sonra beyaz saçlarınızla birlikte sivilceleriniz de arttı mı?

Uzmanlar bu sorulara verilen cevaplara göre aşağıdaki yanıtları ortaya çıkartıyorlar.

1- Genetik, cilt sorunlarının oluşmasında ve ilerlemesinde önemli bir rol oynuyor. Bir ebeveynde şiddetli sivilce oluşumu varsa sizin sivilcelerinizin de şiddetli olması muhtemeldir.

2- Yapılan çalışmalar, özellikle çikolata ve kızarmış yiyecekler içeren beslenme düzeninin cilt sorunlarına neden olmadığını gösteriyor. Cildinizde bazı besinleri aldıktan sonra artan sivilcelenme fark ettiyseniz yine de bu yiyecekleri yemekten mümkün olduğunca kaçının. Sivilcelenme çoğunlukla stres, yetersiz uyku ve ortam değişiklikleri ile ilişkilidir.

3- Kullandığınız tüm kozmetiklerin yağsız ve yağlanma yapmayan ürünler olduğundan emin olun.

4- Adet veya yumurtlama dönemindeki hormonal değişiklikler sırasında cilt sorunlarında görülen artış sıkça rastlanan bir durum. Adetleriniz çok düzensizse jinekoloğunuza başvurabilirsiniz.

5- Hormonlarınızdaki normal değişimden dolayı cilt sorunları 30'lu ve daha ileri yaşlara kadar görülebilir. Östrojen azalıp androjen seviyesi arttığı için menopoz döneminde de bazı cilt sorunlarıyla karşılaşmanız olası.

24.09.2007

MEYVELERİN CİLT BAKIMI

Meyvelerle Cilt Bakımı

Armut Maskesi: Bir adet olgun armudu soyup cam bir kasenin içinde çatalla iyice ezin. kalın bir tabaka halinde yüzünüze sürün. 15 dakika bekledikten sonra cildinizi yıkayın. Armut maskesi cildi beslemek ve serinletmek, için ideal bir maskedir.



Ahududu Maskesi: Ahududu bol miktarda A vitamini içerdiği için cilde pürüzsüz ve kadife gibi bir görünüm kazandırır. Bir avuç dolusu ahududuyu cam bir kasenin içinde püre haleni gelene kadar ezin. Cildinizi temizledikten sonra ezilmiş ahududuyu cildinize uygulayın. 10 dakika beklettikten sonra cildinizi yıkayın.

Avokado Maskesi (Cilt Kırışıklıkları İçin): Bir tane avokadonun kabuklarını soyup çatalla ezin. İçine yarım tatlı kaşığı bal, bir tatlı kaşığı elma sirkesi ve bir tane çırpılmış yumurta sarısı ekleyip iyice karıştırın. Karıştırma sırasında içine üç yemek kaşığı zeytinyağını da yavaş yavaş ekleyin.

Yüzünüze, boynunuza ve dekolte bölgenize bol miktarda sürüp yarım saat bekleyin daha sonra bu bölgeleri ılık su ile yıkayın.Kırışıklıklar ve özellikle kuru ciltler için etkili bir maskedir. Ayrıca avokadoyu lapa halinde de tek başına cildinize kompres yaparak uygulayabilirsiniz. Hem cilt bakımınızı yapmış hem de kırışıklıklarınızın kaybolmasına yardımcı olmuş olursunuz.

Çilek Maskesi: Bir avuç dolusu çileği cam bir kasenin içinde püre haline gelene kadar çatal yardımı ile ezin ve yüzünüze sürün. (Eğer kuru bir cilde sahip iseniz pürenin içine birkaç damla badem yağı veya bir kaşık süt kreması katın.) 10 dakika bekledikten sonra cildinizi ılık su ile yıkayın. (Cilt Bakımınız için son derece faydalı ve etkilidir. Ancak alerjisi olan ciltler için önerilmez.)

12.09.2007

LOSYONLAR

Haşhaş Losyonu: Kuru haşhaş çiçeğinden (taç yaprakları) 200 gram kaynâr su ile haşlanır. Bir saat müddetle bekletildikten sonra süzülür. Elde edilen mahlül yüzdeki kırışıklara ve kuru cilde karşı losyon şeklinde uygulanır.

Peygamber Çiçeği Losyonu: Taze peygamber çiçeklerinden 50 g. 1/2 litre kaynar su ile haşlanır. Bir saat bekletilir, sonra süzülür. Elde edilen losyon ciltte genişleyen masematı büzüştürür, cilde canlılık, gözlere parlaklık verir. Göz kapaklarındaki kızarıklığı giderir.

Papatya Losyonu: 2 çorba kaşığı papatya 200 g. kaynar su ile haşlanır ve 10 dakika kaynatılır. Soğuyunca süzülür. Elde edilen mahlül yüze yumuşaklık ve canlılık verir.

Maydanoz Losyonu: 20 g. taze maydanoz 1/2 It. kaynar su ile haşlanır; 1 saat bekletildikten sonra süzülür. Losyon yüz temizliğinde kullanılır.

Biberiye Losyonu: Kuru biberiye yaprakları iyice ufalandıktan sonra 2 çorba kaşığı 300 g. kaynar su ile haşlanır. 1 saat bekletildikten sonra süzülür. Elde edilen losyon cilde canlılık ve tazelik verir. Göz altı torbacıklarını izale eder.

Sater otu (kekik) Losyonu: Kuru sa'ter otundan 2 çorba kaşığı 200 g. kaynar su ile haşlandıktan sonra, 1 saat bekletilir. Elde edilen losyon yağlı ciltlerde kullanılır.

KOZMETİKDE KULLANILAN DİĞER BİTKİLER

Hatmi Tentürü: 2 çorba kaşığı hatmi yaprağı veya ince kıyılmış kökü 300 g. soğuk suda 1 saat bekletilip, süzülür. Elde edilen tentür mantarlarla ve kuru cilde karşı kompres şeklinde kullanılır.

Karahindiba Haşlaması: Bitkiden 2 çorba kaşığı 300 g. suda 10 dakika kaynatılır. Soğuduktan sonra süzülür. Elde edilen mayi ile sabah akşam yüz yıkanır. Yüzdeki küçük siyah lekeleri ve çilleri giderir.

Nane haşlaması: 100 g. nane yarım kova kaynar suda yarım saat bırakıldıktan sonra yorgunluktan dolayı şişmiş ayaklara banyo şeklinde uygulanır.

Gül Yaprakları İle Tütsülenmek (İnhalasyon): Hafif ateş üzerinde, su kaynatılan bir kab üzerine kevgir veya elek kapatılır. Eleğin kaidesine gül yaprakları serilir. Yüz gül yapraklarına 1520 cm. kadar yaklaştırılır, baş bir havlu ile örtülür. Güldeki eterik yağ cildi sağlamlaştırır ve yüze canlılık ve tazelik verir.

Yüzde Beliren Mantarlar: Tuzlu su ve kızıl ağaç veya huş ağacı yapraklarının haşlaması ile giderilir. Sati mantarlarda ise: Atkuyruğu veya büyük kuzukulağı haşlamasıyla kompres yapılır.

Dudaklarda Meydana Gelen Uçuklarda: Meşe kabuğu veya menekşe haşlanarak kompres yapılır.

Yüzde Çıkan Siyah Lekecikler: 2 çorba kaşığı mısır unu veya yulaf unu 1 yumurta akı ile köpükleninceye kadar çırpılır. Yüzdeki siyah lekelere sürülür. Kuruduktan sonra kuru, pamuklu bir bezle silinir. Sonra soğuk su ile yıkanır.

Yüze zeytin yağı ile hafif masaj yapılması tavsiye olunur. Yüz masajdan evvel, sabun kullanmadan sıcak su ile yıkanır ve soğuk su ile durulanır. Sonra da zeytin yağı ile yüze hafif masaj yapılır ve 20 dakika bekletildikten sonra tekrar sabun kullanılmadan sıcak su ile yıkanır, soğuk su ile de durulanır. Zeytinyağı dirsek ve tırnaklar içinde yararlıdır. Zeytin yağına taze fesleğen (100 g. fesleğen 1/2 It. zeytin yağı) karıştırılır. Bir hafta bekletilerek yapılırsa çok yararlıdır.

Yüzde beliren lekeler (siyah ve sarı lekeler). Taze (hıyar) salatalık püresi yüze devamlı sürülerek giderilir. Cilt yumuşak ve pürüzsüz olur.

YÜZ GÜZELLİĞİNİZİ DEVAM ETTİRME USULLERİ

Bitkisel maskeler

1) Kuru Ciltler İçin Maskeler:

Yulaf İçi Maskesi: 2 çorba kaşığı yulaf içi, suda veya sütde 15 dakika kaynatılır. Soğuduktan sonra mahlülle bir kaşık bal ilave edilir. Hafif sıcak vaziyette yüze sürülüp, 15 dakika bekletilir. Yüz ılık su ile yıkanır.

Kabak Maskesi: Pişirilmiş kabaktan 2 çorba kaşığı iyice karıştırıldıktan sonra, içerisine 1 çorba kaşığı zeytin yağı veya badem yağı karıştırılır. Elde edilen karışım yüze sürülür, 20 dakika sonra ılık su ile yıkanır.

Havuç Maskesi: 2 havuç rendelenir, yumurta akı ile çırpılır, 1 tatlı kaşığı zeytin yağı veya süt ve az miktarda nişasta karıştırılır. Sonra yüz boyun ile birlikte yağlanır. 30 dakika sonra ılık su ile yıkanır.

Marul Maskesi: Marul yaprakları ince ince kıyılır, üzerine zeytin yağı ve birkaç damla limon suyu sıkılır (lapa haline gelmesi için). Yüze sürülür. 20 dakika sonra yavaş yavaş evvela sıcak su ile, sonra soğuk su ile yıkanır. Marul yerine, rendelenmiş turp veya patates püresi de kullanılabilir.

Muz Maskesi: Bir adet muz iyice dövüldükten sonra, içerisine 1 tatlı kaşığı süt veya kaymak katılarak karıştırılır. Sonra yüze sürülür. 20 dakika sonra ılık su ile yıkanır.

Elma Maskesi: Bir elma iyice rendelendikten sonra, içerisine bir çorba kaşığı zeytin yağı, süt veya kaymak karıştırılır. Yüz ve boyuna sürülür. 20 dakika kadar bekledikten sonra ılık su ile yıkanır.

Şeftali Maskesi: OIgun bir şeftali iyice ezildikten sonra, haşlama papatya suyu ile lapa haline gelinceye kadar karıştırılır. Sonra yüze sürülür. 20 dakika bekletildikten sonra yüz, sıcak su ile yıkanır.

Hıyar (salatalık) Maskesi: Rendelenmiş hıyara birkaç damla limon suyu damlatılır. Yüz ve boyuna sürülür. 20 dakika sonra bir mendil veya bir bezle iyice temizlenir, yüz yıkanmalıdır.

2) Yağlı Ciltler İçin Maskeler:

Badem Maskesi: Papatya, Ihlamur çiçeği, lavanta, mürver ağacı çiçeği ve çam filiz uçlarından eşit miktarda alınıp karıştırılır. Bu karışımdan 2 çorba kaşığı alınıp 150 g. kaynar su içinde haşlanır. Bu haşlamaya (50 grama 1 çorba kaşığı badem içi gelecek şekilde) badem içi ilâve edilip, haşlamaya devam edilir. Sonra haşlanmış terkibe (1 tatlı kaşığı un ve yarım tatlı kaşığı bal ilave edilir. Sıcak vaziyette yüze sürülür. (Sıcaklık dayanılacak gibi olmalıdır.) 30 dakika bekledikten sonra, evvela sıcak sonra soğuk su ile yıkanmalıdır.

Elma Maskesi: 12 elma rendeledikten sonra, iyice çırpılmış yumurta akı ile karıştırılır. Elde edilen karışım yüze ve boyna sürülüp 20 dakika bekledikten sonra ılık su ile yıkanır.

4.09.2007

YAĞLI CİLTLER İÇİN

Yaşlı cilde sahip olmak demek yaşınızın ilerlemiş olması demek değildir.
Bakımsızlıktan ve dış etkilerden fazlaca etkilenen cilt tipleri de yaşlı görünür. Bunları da göz önünde bulundurarak uygun cilt bakımı yapılması gerekir.

İki tane olgun elmanın kabukların soyup kekik suyunun içinde haşlayın ve ezerek lapa haline getirin. Daha sonra lapaya bir fincan karpuz suyu, bir tatlı kaşığı tarçın ve bir kaşık kaymak ve kerem kıvamına gelecek kadar yulaf unu katarak iyice karıştırın. Hazırladığınız kremi kısık ateşte biraz ısıttıktan sonra cildinize


uygulayıp 20 dakika kadar bekleyin ve yüzünü ılık su ile yıkayınBu krem hem cildinizin gözeneklerini besleyerek sıkılaştırır hem de yağ bezelerinin giderilmesine yardımcı olur

Küçük bir salkım üzümün kabuklarını ve çekirdeklerini çıkardıktan sonra cam bir kasenin içinde iyice ezin ve çıkan üzüm suyunu süzdükten sonra kalan posayı cildinize yumuşak ve dairesel hareketlerle sürün. 20 dakika bekledikten sonra cildinizi ılık su ile yıkayın.

Üzüm ile yapılan bu uygulama hem cildinize derinlemesine temizlik sağlayarak cilt bakımınızı yapar hem de peeling etkisi ile cildinizi ölü hücrelerden arındırır.

Bir iki tane kivinin kabuklarını soyun ve ezerek püre haline getirin. çıkan fazla kivi suyunu süzdükten sonra posasını temizlenmiş cildinize dairesel

hareketlerle sürün. 20 dakika bekledikten sonra cildinizi ılık su ile yıkayın.

DOĞAL CİLT TEMİZLEME SÜTLERİ

Büyükçe bir salatalığı rendeleyin ve yarım bardak sütün içine koyup karıştırın.
Üç saat bekledikten sonra süzün ve yüzünüzü bu karışıma batırdığınız pamuk ile temizleyin.

Cam bir işeye koyup buzdolabında saklayabilirsiniz.

Yarım çorba kaşığı yoğurt, yarım çorba kaşığı yağmur suyu ve arıtılmış su ve iki çorba kaşığı limon suyunu iyice karıştırın.

Temiz bir pamuğu bu karışıma batırarak cildinizi güzelce silin.

Kuru Ciltler İçin Temizleme Sütleri


Yarım bardak portakal çiçeği suyu ve yarım bardak gül suyunu bir şişenin içinde iyice çalkaladıktan sonra bu karışımın içine batırdığınız temiz bir pamuk parçası ile cildinizi güzelce silerek temizleyin.
İki avuç kurutulmuş fesleğen yaprağını bir bardak kaynar suyun içine atın. Üzerine iki çorba kaşığı süt tozu ilave ederek ılımasını bekleyin ve süzün. Hem pamuk yardımıyla cildinizi temizleyebilir hem de dairesel ve yumuşak hareketlerle cildinize masaj yaparak yedirebilirsiniz. Kuru ciltler için mükemmel bir cilt temizleme sütüdür.


Yağlı Ciltler İçin Temizleme Sütleri


Bir tatlı kaşığı balı iki üç tatlı kaşığı su ile birlikte cam bir kasenin içinde çok kısık ateşte ısıtıp ateşten alın. Daha sonra içine yarım bardak süt ve bir yumurta sarısı katarak kıvam alıncaya kadar iyice karıştırın ve bir şişenin içine boşaltın.Tim cilt tiplerine iyi gelen bu karışım cildi temizler, besler ve aynı zamanda cilde pürüzsüz bir görünüm verir.
Bir avuç dolusu tuzsuz bademi bir tatlı kaşığı toz şeker ile birlikte havanda iyice dövün. Daha sonra içine bir iki kaşık gül suyu ilave ederek dövmeye devam edin. Bademler ezildikçe birkaç kaşık daha gül suyu koyun. Bu şekilde karışım krem kıvamına gelene kadar devam edin. Bir iki saat beklettikten sonra karışımı temiz bir tülbentten geçirerek elde ettiğiniz temizleme sütü ile yüzünüzü pamuk yardımıyla silerek temizleyin.
Bir fincan sütü bir fincan kepek ya da yulaf kepeği ile iyice karıştırdıktan sonra yüzünüzü bu karışımla silin.


Karma Ciltler İçin Temizleme Sütleri


Olgunlaşmış yarım şeftalinin kabuklarını soyarak dilimleyin. Daha sonra yarım bardak sütün içine koyarak sekiz saat kadar bekletin ve süzün. Temizleme sütünüz hazır.
5-6 adet çileği çatalla iyice ezip püre haline getirin. Hazırladığınız püreyi yarım bardak sütün içine katın. Daha sonra karışımı bir şişeye koyarak iyice çalkaladıktan sonra buzdolabında 4-5 beklettikten pamuk yardımı ile cildinizi temizlemek için kullanabilirsiniz. Kullanmadan önce şişeyi iyice çalkalayın.

HANGİ FONDÖTEN SİZE GÖRE

Fondöten, cildin kusursuz ve sağlıklı görünmesini sağlar. Kusurları ve lekeleri örter. Ton farklılıklarını yok eder...

Peki hangi fondöten sizin cildinize uygun?

Stick fondöden: Bunlarda krem fondötenle kapatıcı bir aradadır. Normal ve kuru ciltler için idealdir. Cildini daha fazla kapamak isteyenler de tercih edebilir. Kusurları örtmek veya kırmızı ve birden fazla tona sahip ciltler için ideal.

Sıvı fondöten: Kullanımı en kolay tip. Hemen hemen her cilde uyar. Şişe veya tüp içinde satılır. Yüzünüze sürdüğünüzde hafif renkli remlendiriciden daha
fazla, krem fondötenden daha az örter.

Krem fondöten: Kuru ve normal ciltler için ideal. Koyu ve kalın kıvamına rağmen, nemli sünger kullanılarak kolaylıkla daha şeffat bir tabaka olarak sürülebilir. Kapatıcı olarak da kullanılabilir. Pul pul cildiniz varsa uzak durun. Kötü durabilir.

Köpük fondöten: Aslında köpük kıvamında bir tür krem fondöten. Sıkıştırılmış olarak değil, kavanozda satılır. Sıkıştırılmış olandan daha hafif ve daha şeffaf. Kalın bir tabaka oluşturmadan cildi pürüzleştirir. Olgun ciltler için öneriliyor, çünkü kalın krem fondötenler gibi ince çizgileri göstermiyor.

Hafif renkli nemlendirici: Fondötenler içinde en şeffafı ve yaz için uygun olanı. Aslında çok hafif bir renge sahip nemlendiricidir.

Krem-toz fondöten: Kullanımı kolay. Sürüldükten sonra kuruyarak pudraya dönüşen kremsi bir dokusu var. Bu nedenle ayrıca pudra sürmeniz gerekmez. Yağlı ciltler için uygun. İçeriğindeki pudra, aşırı parlamayı gidermeye yardımcı olur.

Sıkıştırılmış pudra: Cildi hızlı ve kolay bir biçimde kapatan çift kullanımlı toz fondötendir. Islak veya kuru olarak kullanılabilir. Kuru kullanılırsa pudra özelliğini korur. Genç kızlar için uygun. Yağ içeriği düşük. Gözenekleri tıkamaz, sivilce riskini düşürür. Hızlı rötüşlar için de ideal. Fırçayla uygulandığında şeffaf, süngerle uygulandığında daha kalın bir tabaka oluşturur. Nemli süngerle uygulanırsa sıvı ve krem fondötenler gibi daha fazla kapatır.

Pigmentli nimeralli pudra: Cilde yapışır. Cilde bakım yapan vitamin ve mineraller içerir. Sıkıştırılmış pudrayla hemen hemen aynı işlevi görür. Kolay uygulanır.

Muhteşem saçlar için 7 altın kural

Sağlıklı saçlara sahip olmayı herkes ister. Peki ama güzel ve parlak saçlara nasıl sahip olunur? Uzmanlar sağlıklı saçlara sahip olmak için, sağlıklı, dengeli ve doğru beslenmek gerektiği görüşünde birleşiyorlar... İşte sağlıklı saçlara sahip olmak için gerekli olan kurallar: Kural 1: Saç sadece kökünden beslenir. Bu kural hiç unutulmamalıdır. Dışarıdan lokal olarak uygulanan preparatlar, saçlarımıza sağlık getirmez. Bu tür uygulamalar, saçların yıpranmış görüntüsüne, kısa süreli değişmeler dışında yarar sağlamaz.
Saçlarımız için gerekli olan

besin maddeleri, saçlarımıza, sadece kan yoluyla ulaşabilir. Yeterli protein, demir, çinko, biotin ve folik asit içeren beslenme şekli, saçlarımız için çok önemlidir.
Kural 2: Saç boyası, renk açıcılar, jöle ve köpük gibi kimyasal maddelerin günümüzde çok sık kullanılıyor. Bu maddeler doğru kullanıldığında, nadiren saçlara zarar verir. Çok sık ve uzun süreli uygulamalar, saçların zaman içinde zayıflamasına ve kırılmalara sebep olur. Sık şampuanlama saçların yıpranmasına sebep olur. Gün aşırı yıkama, saç sağlığı açısından uygun gözükmektedir.

Kural 3: Saçlar ıslak iken daha kırılgandır. Islak saçlar yumuşak havlularla ve düşük ayarlı kurutma makineleriyle kurutulmalıdır.

Kural 4: Aynı şekilde kaba ve sert fırçalama, saçların çabuk yıpranmasına ve mat görünmelerine neden olmaktadır.

Kural 5: Kimyasal içeriği az olan bakım ürünleri kullanmalıyız. Örneğin ammoniyum lauryl sülfat ya da silikon içeren ürünler, saçlarımızı aşırı kurutarak daha kolay kırılmalarına yol açmaktadır.

Kural 6: Sıkı toplanmış saçlar, atkuyrukları, topuzlar ve örgüler saçların köklerini zayıflatır. Özellikle alnın yan kısmındaki saç dökülmelerinin sebebi saçların sıkı ve gergin toplanmasıdır.

Kural 7: Saç sağlığı için en önemli olan diyetin içeriğidir. Protein açısından yetersiz diyetler, saç köklerini dinlenme dönemine sokarak, proteinden tasarruf etme yoluna gider. Bu ağır diyetleri takiben 2–3 ay içinde yaygın saç dökülmesi görülebilir.

GÖZ RENGİNİZE GÖRE FAR SEÇİMİ

Makyajın en önemli ayrıntılarından biri olan far rengini seçerken dikkatli davranmalısınız. Mavi gözlüler Gözlerinizin doğal güzelliğini ortaya çıkarmak için, çizelgede mavinin karşısında olan, yani turuncu ailesinden bir ton seçin. "The Color Answer Book" kitabının yazarı Leatrice Eiseman "Toprak renklerinden oluşan turuncular grubu, çikolata kahvesi ve bejlerin yanı sıra, mandalina rengi gibi daha canlı tonları da içerir" diyor. Modeldeki efekti elde etmek istiyorsanız, kahverengi kalemle gözlerinizin alt ve üst kenarlarını çizerek,

göz şeklini belirginleştirin. Far için mercan tonlarını tercih edin. Farı göz kapaklarınıza birkaç kat uygulayın ve derinlik vermek için, özellikle göz çizgisinde farı daha belirgin olarak sürün. Gözlerinizi parlak kılmak istiyorsanız, patlıcana çalan kahverengiyi tercih edebilirsiniz. Aynı zamanda füme de mavi gözleri buğulu gösterir.
Yeşil gözlüler

"Gözleriniz yeşilse, bakışlarınızı keskinleştirmek için, çizelgede yeşilin karşısında olan, kırmızı paletinden bir renk seçebilirsiniz. Pembeler ve sıcak lavanta tonları gözlerinize en iyi giden renklerdir" diyor Kate Hudson'ın makyözü Paul Starr. Kırmızı ailesinden renk seçerken, gözlerinizden daha canlı renklerden kaçının, yoksa gözlerinizi ön plana çıkarmak yerine, tam tersine onların soluk kalmasına neden olacaksınız. Starr'dan bir öneri daha: "Siyah likit kalem kullanırsanız, uçuk tondaki farla son derece seksi bir kontrast elde edersiniz." Ayrıca açık sarıya çalan bakır tonlarını çok ince bir şekilde kullanırsanız ilgi çekici bir makyaj sağlayabilirsiniz.

Kahverengi gözlüler

Kahverengi gözlerinizin sıradan olduğunu asla düşünmeyin. Yapmanız gereken tek şey, mavi renk kullanarak, onları ön plana çıkarmak. Kahverenginin kontrastı olan mavi, gözlerinizi son derece çekici gösterecek. "Zengin bir kobalt, parlak bir gök mavisi veya uçuk bir bebek mavisi kullanabilirsiniz." diyor Janet Jackson ve Jennifer Anniston'un makyözü BJ Gillian. Işıltılı bir mavi tercih ediyorsanız, daha dramatik bir efekt için, gözünüzün alt tarafını koyu bir mavi kalemle çizerek, kalemin üzerine açık renkteki farı sürün. Ancak daha doğal bir bakış elde etmek istiyorsanız, haki ve kahverengi tonlar da kullanabilirsiniz.

Gri-mavi gözler

Göz kapaklarında asker yeşili far kullanılabilir. Asker yeşili bu renk gözleri daha çok öne çıkarır, çok doğal durur.

Mavi-yeşil gözler

Gece mavisi bu göz rengini daha çok vurgular. Yalnız gece mavisini transparan şeklinde kullanmayı tercih edin, yani abartıya kaçmayın, hafif sürmeye dikkat edin.

Gri gözler

Jean mavisi gri gözleri ön plana çıkarır. Ama bu göz rengi için inci beyazı ya da opal rengi de son zamanlarda çok fazla tercih ediliyor.

Gri-yeşil gözler

Gül kurusu gri ve yeşil karışımı gözler için idealdir ama gözün üstünü de siyah bir eye liner ile belirginleştirin. Ayrıca gümüş ya da azur renklerini ayrı ayrı ya da kombine ederek kullanmak da çok beğeniliyor.

Ela gözler

Kahverengi tonları bu göz rengini belirginleştirir. Yalnız kahverengi tonlarını göz kapağı ve kaş kenarına doğru farklı tonlarda kullanmak daha doğru olur.

AZ MASRAFLI GÜZELLİK

Makyaj malzemelerine dünyanın parasını yatırmaktan bıktıysan önerilerimizi uygulayarak güzelleşmeye var mısın? Hem göz kalemi hem de kaş kalemi alarak masraf etmene hiç gerek yok. Kaş rengine göre alacağın koyu kahverengi ya da siyah kalemi, iki bölge için de kullanabilirsin. Şu baş belası sivilcilerin çaresi, öyle düşündüğün gibi pahalı ilaçlar kullanmaktan geçmiyor. Ama eğer öyle diye iddia etmekte ısrarlıysan da, pahalı ürünlerin içeriğindeki maddelere bakarak, aynen bu maddelerin bulunduğu daha uygun fiyatlı ürünleri

alabilir, gönül rahatlığı ile sivilcelerinle hesaplaşabilirsin. Eskiyen rujlarını sakın atma. Çünkü onları yeni bir tane elde etmek için kullanabilirsin. Bitmiş gibi görünen rujunun tüpün içinde kalmış bölümünü, fırça yardımıyla vazelin ile karıştırarak parlak bir ruj elde edebilirsin.

Maskaranın kökünü mü kuruttun? Hemen yeni bir tane edinmek yerine, ağzını sıkıca kapattığın maskaranı birkaç dakikalığına kaynar suyun içine koy. Bu işlem, maskaranın içinin yumuşamasına ve senin de kurumuş olan maskaradan faydalanmana yardımcı olacaktır.

Bayılarak sürdüğün krem allığın bitti mi? O halde bir süreliğine pembe ya da şeftali tonlarındaki rujlardan yararlanmayı dene. İhtiyacın olduğunda yanaklarına hafifçe sür ve güzelce dağıt. İnan, kimse farkı fark etmeyecek.

Ojelerinin hemen kurumasından şikâyetçi misin? O halde bundan sonra annene buzdolabında ojelerin için de bir bölme ayırmasını rica et.

Pedikürünü, manikürünü bir güzellik salonunda yaptıracağına, evde kendin yap.

Dudaklarını güzel göstermek için her gün sürdüğün parlatıcılar, tabii sana dayanmaz! Ayda bir yenisini almak yerine, evde kendin imal etmeye ne dersin? Haydi kolları sıva!

Malzeme

6 çorba kaşığı rendelenmiş balmumu
6 çorba kaşığı susam yağı
2 çorba kaşığı bal

Yapılışı

Bütün malzemeleri bir kabın içersine boşalt. Daha geniş bir kabın içine sıcak su koyarak, bu kabı içine yerleştir ve içindeki malzemelerin erimesini bekle. Karışım yumuşadığında ve kıvama geldiğinde, kabı dışarı al. Karışımı kalınlaşıncaya kadar bir kaşık yardımıyla iyice karıştır ve bir kaba, örneğin eski krem kutuna boşalt. İşte parlatıcın hazır!

CİLT LEKELERİ

Lekeler, doğuştan, çocukluk ve hamilelik döneminde geçirilen bir takım sistemik rahatsızlıklar sırasında kullanılan ilaçlar ile birlikte artış gösterebilir.Leke, hem kadın hem erkeklerde en yaygın görülen cilt rahatsızlıklardan biridir. Lekelerin birçoğu özellikle yanak, alın ve çeneye yerleşir, yüze daha mat ve pürüzlü bir görüntü verir. Bunun dışında vücutta, sırt, göğüs ve el üstünde de çıkabilirler. Leke konusunda her şeyden önce dikkatli bir fizik muayene ve iyi bir anemnez şart. Lekeler, doğuştan, çocukluk ve hamilelik döneminde geçirilen

bir takım sistemik rahatsızlıklar sırasında kullandığı ilaçlar ile birlikte artış gösterebilir. Bunun dışında güneşe maruz kalan bölgelerde leke artışının olup olmadığı da incelenmelidir.

İyi huylu ve kötü huylu lekelerin olduğunu unutmadan, konunun uzmanı olan dermatologlara başvurmak ve profesyonel yardım almak gerekebilir. İyi huylu lekeler kişiye estetik açıdan rahatsızlık vermediği takdirde alınmasına gerek yoktur. Diğer yandan kötü huylu ben ve lekeleri kontrol altına almak, ben haritalarını çıkartmak ve 6 aylık periyotlar şeklinde onları takip etmek, gerektiğinde cerrahi operasyonla aldırmak gerekebilir.

Sıra ile okuyabileceğiniz bilgiler

• Lekenin nedenleri
• Leke çeşitleri
• Lekelerde tedavi
• En çok sorulan sorular

Lekenin nedenleri

• Güneş
• Hormonal değişiklikler
• Bazı sistemik hastalıklar
• Genetik
• Enfeksiyonel hastalıklar(mantar…)
• İlaç, yanlış kozmetikler

Leke çeşitleri

Melasma (Cloasma)

Doğum kontrol hapların içerdiği hormonlar ve hamilelik sırasındaki hormonal değişimler melanin pigmentinin aşırı üretimine neden olabilir. Bu artış ile birlikte en çok güneş gören yanak, alın ve çene gibi bölgelerde boyutları büyük lekeler oluşabilir. Bazen genetik özellik taşıyan bu durumlar tekrarlayan hamileliklerle birlikte artış gösterebilir.

Yaygın hiperpigmentasyon

Böbrek üstü bezi yetmezliği ile oluşan addison hastalığı, hipertiroidizim ve hemokromatoz hastalığında görülür.

Cafe Au LaitAFE

Sütlü kahve renkli olan bu lekeler doğuştan veya erken çocukluk dönemlerinde gelişir, boyutları 2 cm’den 30 cm’ye kadar olabilen bu lekeler bazen tek başlarında olabilirler veya norofibromatozis hastalıkların belirtisi olabilir. Bu yüzden bu lekeler kontrol altında tutulmalılar.

Foto alerjik reaksiyonlar

Ağızdan alınan bazı ilaçlar veya topikal bölgesel sürülen bazı kimyasal ilaçlar veya bitki yaprakları güneş ile birlikte hiperpigmentasyona yol açabilirler. Bazen hafif kızarıklık veya alerjik reaksiyon seviyesinde iken bazen daha ağır reaksiyonlar, bölgesel su toplamaları ve bölgesel lekelerin oluşumuna neden olabilirler.

Kronik güneş veya solaryum banyoları

Güneş ve solaryuma maruz kalmanın sonucunda cilt kendini korumak amacı ile daha kalınlaşır ve melanin pigment üretimi artar, dolayısıyla leke oluşumunda artış görülür.

Çil (Efelid)

En çok yanak, alın ve çene kısmında görülen bu lekeler açık veya daha koyu kahverengi lekeler şeklinde olabilirler. Genelde güneşli mevsimlerde artarken güneş olmayan mevsimlerde azalma gösterirler.

Lentigo

Erken yaşlarda solar lentigo denilirken ileri yaşlarda oluşanlara senil lentigo denilir. Boyutları 2-20 cm olabilirken, renkleri açık kahverenginden siyaha kadar değişen renklerdedir. Lentigolar bazen sistemik bir takım hastalıklarla birlikte olabilirler veya hastalıkların habercisi olabilirler. Örneğin Peutz-jeghers sendromunda lekeler ile birlikte bağırsakta polip ve iç organlarda kanserler görülebilir.

Lekelerde tedavi

Lekelerin oluşum ve ilerlemesinde güneş çok önemli bir faktör olduğundan her şeyden önce güneşin UV ışınlarından çok iyi korunmak gerekiyor. Unutmamak gereken nokta ise UV ışınlarının bir tek güneşli mevsimlerde değil, bulutlu ve karlı havalarda var olduğu ve lekelerin ilerlememesi, yeni lekelerin oluşmaması için her dönemde güneşten iyi korunmak gerektiğidir. Kış aylarında 15-20 faktör güneş koruyucuları kullanmak yeterli iken, yaz aylarında daha yüksek faktör içeren güneş koruyucuları sürmek gerekir. Güneş koruyucular etkilerini 4-5 saate bir kaybettikleri için birkaç saate bir yenilemekte fayda var. Kozmetik sektörü ise bu konuda çok hızlı bir gelişme göstererek çok değişik alternatifler üretiyor. Yüksek koruma faktör içeren fondöten ve pudralar, güneş koruyucu rujlar bu konudaki seçeneklerden birkaç tanesidir.

Medikal tedavi

Bölgeye sürülen ilaçlar bazen bölgenin rengini açabilir veya soyucu nitelik taşıyabilir. Bilinen en önemli renk açıcılar hidrokinon, kojik asit, askorbik asit olup, bazen tek tek bazen kombine şeklinde uygulanabilirken, soyucu nitelikteki ilaçlar ise meyve asitleri veya retinoik asitlerdir ve daha derin tabakalara kadar nüfuz ederler. Soyucular bazen tek başında bazen de başka yöntemler ile birlikte kullanılabilirler.

Medikal uygulamalar

Kimyasal peeling

Kimyasal peelingler yüzeysel, orta ve derin peeling olarak 3 gruba ayrılır. Yüzeysel ve derin peelingler doktorlar tarafından uygulanmalı ve değişik konsantrasyonlarda kullanılmadırlar. Bu meyve asit türevi ilaçlar doğru uygulandıklarında kişinin günlük aktivitelerini ve işe gitmesini etkilemez. Cilt tipi, cilt rengi ve problemin yoğunluğuna göre seans sayısı ve seans araları (ortalama 5-10 seans haftada bir) değişebilir. Derin peeling cildin derin tabakalarına kadar soyma yaptığından, iyileşme dönemi ağır geçer ve doğru yapılmadığında yan etkisi fazla olduğu için çok tercih edilmez.

Dermabrazyon
Bu işlem, derinin en üst tabakası olan epidermis tabakasının tamamı, dermis tabakasının ise üst kısmının dermabrazyon cihazları kullanılarak kaldırılmasıdır. Bu cihazlar hızla dönen tel fırça ya da zımpara kağıdından oluşur ve derinin orta tabakalarına kadar soyulmasını neden olur. İlk iyileşme belirtileri bir hafta içersinde başlarken, birkaç haftaya kadar cildi dış etkenlerden çok iyi korumak gerekir. Sadece ameliyathane ve steril şartlarda bu konuda eğitimi olan plastik cerrah ve dermatologlar tarafından uygulanan bu yöntem keloid oluşma riski olan kişilerde kesinlikle uygulanmamalıdır. Güneş ve yaşlılık lekeleri yanı sıra akne izlerinde de uygulanabilir bir yöntemdir.

Mikrodermabrazyon

Alminyum hidroksi kristallari kullanılarak ciltte yüzeysel peeling yapma yöntemidir, bazen tek başında bazen kimyasal peelingler ile birlikte kullanılabilir, ameliyathane şartları gerekmez. Office şartlarında uygulanabilecek bir yöntem, problemin yoğunluğuna göre seans sayısı değişir.

Cryoterapi (Kriyoterapi)

Lekenin dondurularak ortadan kaldırılmasıdır. Uygulamalar kolay ve pratiktir. Uygulamada sıvı azot veya karbondioksit kullanılır. Uygulamadan sonra bazen kızarıklık veya su toplamalar ve onu takiben koyu renkte kabuklanmalar olabilir. Ortalama 2 hafta içersinde kabuklar dökülür ve daha canlı renkte canlı bir deri ortaya çıkar.

Lazer

Karbondioksit ve Erbium Lazer kullanılabilir. Karbondioksit lazer derin soymaya neden olduklarından, uzun iyileşme dönemleri gösterirler ve kollajen bantlarında yenilenme sağladıklarından aynı anda ciltte gençleşme sağlarlar. İyileşme dönemi zor ve uzun sürelidir. Erbium lazer grubunda ise iyileşme süresi daha kısa, yalnız işlem oldukça kanamalıdır. Ciltteki kollajen yapımında artış olduğundan ciltte aynı anda gençleşme sağlayabilirler.

IPL (Yoğunlaştırılmış atımlı ışık) Kuantum lazer

Ciltte herhangi bir soyulma yapmaksızın ciltteki lekeleri gidermektir. İşlemden sonraki ilk 2 hafta lekenin rengi koyulaşır, hafif bir kabuk tutar. 10-15 gün içersinde kabuklar dökülür ve alttan daha temiz ve pürüzsüz bir cilt çıkar. Problemin yoğunluğuna göre ortalama 1-3 seans uygulama yapmak gerekir. Bu lazer çeşidi el üstündeki güneş lekeleri, dekolte ve göğüste yerleşen lekeler, yüzde ve vücuttaki kılcal damar ve varis, keloid ve epilasyon amacı ile de kullanılabilirler.

En çok uygulanan yöntemler, kısaca kimyasal peeling ve özel yapımlı ilaçlar, maskeler ve lazer uygulamaları olarak sınıflandırılıyor. Lekenin derinliği ve nedeni kişiden kişiye değişmekle birlikte, genelde % 80-% 100 arasında başarı elde etmek mümkündür. Özellikle güneş lekeleri, gebelik lekeleri ve yanlış uygulamaları bağlı gelişen dudak üstü lekelerde oldukça yüz güldürücü sonuçlar almak mümkündür.

Çok sorulan sorular

Yüzümdeki lekeler için hangi tedavi uygulanacak?

Uzman hekimimiz tarafından lekeniz değerlendirdikten sonra en uygun tedavi şekli veya şekilleri seçilecektir.

Lekelerim kesin geçer mi?

Lekeler doğuştan olmadıkları takdirde daha kolay geçebilirler. Genelde lekelerde başarı oranı lekenin derinliğine göre %70-%100 arasında değişir.

Lekelerim bir daha tekrarlar mı? Tedavi boyunca sosyal hayatım veya işe gitmem engellenir mi?

Lekelerin tekrarlanmaması için güneşten çok iyi korunmak gerekir. İşe gitmenizi etkileyecek herhangi bir durum söz konusu olmaz.

Hangi mevsimler tedavi için daha uygun?

Çok güneşli bir mevsim olmamasını dikkat etmek gerekir, sonbahar, kış ve ilkbahar daha uygun mevsimler.

Dr. Melisa Eczacıbaşı

YAZIN YIPRANAN SAÇLAR

Yazın yıpranan saçlar

Tatilde cildiniz kadar saçlarınız da yıprandı. Saç köklerini olumsuz etkileyen UV ışınları, su ve rüzgarla birlikte bir süre sonra saçların okside olmalarına, kurumalarına ve canlılığını yitirmelerine neden olur. Tatil sonrasında saçların da tıpkı cilt gibi özel bir bakıma ihtiyacı vardır. Güneş sonrası şampuanlar içerdikleri pantenol sayesinde saç tellerinin parlaklığını kazanmasına ve klor ya da tuz kalıntılarının giderilmesine yardımcı olur.

Zengin bileşimli saç bakım kürleri ve maskeler de tatil sonrasında saçlarınızı güçlendiren özel bakımlar

arasında. Uzmanlar bu bakımları her gün düzenli olarak uygulayabileceğinizi de belirtiyor.

B ve E vitaminleri sayesinde saç hücrelerinin zarar görmesini de önleyen kür ve maskeler aynı zamanda saçlara parlaklığını da geri kazandırır.

Saçlarınıza canlılığını kazandırmanın bir yolu da tatil dönüşü kuaförde uçlarından kestirmeniz olacaktır. Böylelikle olumsuz dış etkenlerin kuruttuğu ve incelttiği saç telleri gücünü yeniden toplayacaktır.

VÜCUT BAKIMI

Banyo veya duştan çıktıktan sonra vücudunuzun da nemlendirilmeye ihtiyacı vardır. Kış boyunca giysiler altında kalan tenimiz yaza kadar vücut kozmetikleriyle bahar tazeliğini yaşayabilirler. Ayrıca kullandığınız parfümün notalarını tepeden tırnağa teninize sindirerek bütün vücudunuzda yaşatan vücut ürünleri; sabunlardan deodoranlara, vücut sütlerinden pudralara kadar uzanan geniş bir yelpazede günlük yaşamınıza eşlik ediyor.

Basit bir duş almaktan enstitülerdeki profesyonel bakımlara, temizlik ya da tedavi amaçlı uygulamalardan sakinleştirici, inceltici ya da iyileştirici masajlara, vücut bakımı için geliştirilmiş bakım ürünlerinden yosunlu, aromatik yağlı uygulamalara ve parfümlerin notalarını tene sindiren kozmetiklere kadar kısaca bedenimize sağlık, güzellik ve gençlik veren her şey.

Evde vücut bakımı

Banyoda bakım: Çok basit bir deyimle, yıkanmak, duş ya da banyo almak beden sağlığı için temel bakımı oluşturuyor. Banyo kozmetikleri ile artık sadece temizlenmek amacıyla banyoya girilmiyor.. Banyo köpükleri, duş jelleri, banyo suyuna katılan aromatik yağlar, yine banyo suyuna atılan mineral tuzlar, efervesan (suda eriyen) tabletler ve peeling ürünleriyle banyo; temizlenmenin de ötesinde insanın kendisiyle başbaşa kalarak sağlığı ve güzelliği ile ilgilendiği bir keyif mekanına dönüşüyor.

Arındırma, (exfoliation ya da peeling) temizlenmenin en önemli bölümü. Geleneklerimizdeki kesenin yerini alan arındırma ürünleri; cildin yüzeyinde birikerek yer yer kalınlaşmalara (dizler ve dirsekler), yer yer lekelenmelere yol açabilen ölü hücreleri döküyor, böylece cilt pürüzsüzleşerek kadifemsi bir yumuşaklığa ulaşıyor. Yaz aylarında kusursuz bir bronzluk için cildin arındırılması çok önemlidir.

Banyo kozmetikleri, sudan çıktıktan sonrası cilt bakımına yönelik ürünleri içeriyor. Bunlar; süt veya krem formülünde nemlendiriciler, sıkıştırıcılar ve selülit kremleri, aromatik yağlar, parfümlü nemlendiriciler gibi

Profesyonel bakımlar.

Enstitüde vücut bakımları, temel bakım ötesinde estetik ve sağlık amaçlı olarak yapılan uygulamalardan oluşuyor:

Temel vücut bakımı: Bütün vücuda uygulanan peeling ve ardından bir bakım ürünü ya da aromatik yağlarla nemlendirme, canlandırma, cildin beslenmesi, temel vücut bakımı programında yer alıyor.

Masajlar: Vücut bakımında önemli bir yeri var masajların. Mj konusunda eğitimli uzmanlarca aromatik yağlarla, kremlerle uygulanarak farklı tekniklerle (klasik, İsveç mjı, Shiatsu, akupressür gibi )yapılan masajların rahatlatıcı, canlandırıcı, uyarıcı, dinlendirici, gevşetici ve hatta vücudu yeniden biçimlendiren etkileri var. Bu masajlara son zamanlarda sıcak taşla yapılan masajlar da katıldı. Lokal uygulamalar da var mj bölümünde; tabandan sağlık kontroluna yönelik rahatlatıcı reflekleksoloji gibi.

Selülit bakımları: Çoğu zaman zayıflama bakımlarının bir parçası olarak özellikle selülitli bölgelere uygulanan bakımlardır ve birbirinden farklı programları içerirler. Bazı bakımlara yağ hücrelerini parçalayarak dışarı sürülmesini sağlayacak mezoterapi, aromaterapi gibi tedavi yöntemleri ve mekanik uygulamalar da dahil edilir.

Banyolar: Talassoterapi, Balneoterapi ve kaplıca bakımları: Her üçü de ağırlıklı olarak banyolarda suyla yapılan vücut bakımlarını ve tedavileri kapsıyor. Aralarındaki fark birinin deniz suyu, birinin şehir suyu, üçüncüsünün ise kaplıca suyu kullanılarak uygulanması... Banyolar sağlık, zindelik, form ve güzellik amacıyla yapılıyor, Banyo suyuna aromatik yağlar, taze çiçekler, deniz tuzları, kokulandırıcı maddeler de katılır. Talassoterapi denizle ilgili yosun ve mineral gibi maddelerle yapılan özel uygulamaları da içerir.

Yosun, çamur ve killi vücut bakımları: Her üçü de farklı özellik ve yoğunlukta zengin mineral içeriği ile vücut bakımlarında çok kullanılan doğal malzemeler. Yosun, özellikle talasso bakımlarında deniz suyunda ve vücut maskelerinde çeşitli uygulamalarda kullanılır. Kil ise, özellikle de Ölüdeniz kili inceltici özelliği ile gözde bir malzeme. Body Wrapp denen killi bandajların vücuda sarılması, tek seansta birkaç santimlik incelme sağlar. Çamura girilerek yapılan çamur banyolarından başka banyolara katılan çamur da (Aydın/Sandıklı) vücut bakımlarında yararlı sonuçlar verir.